23 Temmuz 2012 Pazartesi

yelpazemle tıpkı bir bülent ersoy zerafetindeyim.


gün boyunca sıcaktan bunalmış bi halde evde tipsiz tipsiz oturdum.sonra pide almaya o tipsiz halimle koştura koştura gittim.o dışarı çıkacağım 5 dakkalık esnada sürüyle tanıdıkla karşılaşacağımı düşünüyodum.çünkü tipsizim.hep öyle olmaz mı? neyse 'kimseye yakalanmadım hayırdır inşallah'larla eve döndüm.ama yoook.. olur mu hiç birileri o halimi görmeden.demin kapı çaldı ve tesadüfen yıllardır görmediğim arkadaşım ürün tanıtmaya bize geldi.
s: 'gizem?'
g: 'serkan?' - iç ses: 'evet serkan.bu görüşmediğimiz yıllar içinde ben gittikçe ev kızı oldum,özensiz saç toplayışımdan da anlamışsındır..'
s: 'bloguna yazarsın artık.'
yazmaz mıyım hiç serkan,sen istersin de yazmaz mıyım? yeter ki beni tipsizliğimle hatırlama :(

20 Temmuz 2012 Cuma

buyrun. hoşgeldiniz. iyi eğlenceler. pardon, bu alanda sigara içemiyosunuz. buyrun. hoşgeldiniz. iyi eğlenceler.


dün 'aa saçın ne değişik olmuş' gibi bir tepkiyle karşılaştım.sonra cümlenin devamı şöyle geldi: 'bakiim.. toplamamışsın,kafana bi şey de bağlamamışsın,saçında hiçbi şey yok,evet tamam doğal hali çok değişikmiş.' dün son iş günümüzde insanlara asıl kimliğimi gösteriim artık dedim tabi.yalnız bu iş ortamına,ezgi'nin saçmalıklarına katlanmaya,diğer bütün herkese fena halde alıştım.yayınımıza son verirken,yayında ve yapımda emeği geçen herkese teşekkür baabında bugün veda partisi şeysi var ki gidip gitmemem bir üşenmememe bir de sezel'in 'hadi kalk' demesine bakıyor.eğer gidersem topuklu giyerek yürüyememelerimle gözlere çok güzel gelebilecek bir süpriz yapacağım.