24 Haziran 2011 Cuma

top.kek.

geçen gün eve çıkıyodum.yokuşun başından bi çocuk 'ebleee!' diye seslendi.kafamı kaldırdım,bana doğru gelen topu ve onun peşinde koşan çocuğu gördüm.2 adım ötemden bana bi şey atılınca bile tutamayan benden topu tutmam isteniyodu.görevim çok ağırdı.topu tutamicağımın tabii ki farkındaydım.yaklaştıkça kendimle 'hadi gizem tutabilirsin! ne var ki top işte. sen mi büyüksün,o mu büyük? bi saniye top büyükmüş sanırım.' gibi konuşmalar yaptım.top yanımdan geçip gidince yakalamak uğruna kendimi feda edip koşmaya başladım.çocuk yakalayamayacağımı anlayınca 'abla bırak bırak!' dedi kınar bakışlarıyla.işte o anlarda,etrafta kimse olmamasına rağmen,bütün Türkiye beni izliyomuş gibi ezilip büzüldüm.o an pıt pıt pıt diye insanlar beliriverdi beynimde.kırtasiyeci dışarı çıkmış bana 'cıkcık' yapıyodu.kafamı kaldırdım perdeyi aralamış teyze başını iki yana sallayıp hışımla perdeyi çekip trip attı.evin önündeki parktaki hugo dişli veletler kulak tırmalayıcı gülüşlerini yapıyolardı.kafamdaki bu senaryolarla adımlarımı hızlandırıp eve gittim.
o parka yeni dönen aygıt koymuşlar.dün gece ona bindik.gıcırdamaya başlayınca inmek zorunda kaldık,sanırım kilomuz biraz fazla geldi..

şu konuşmayla sonlandıricim bu yazıyı.

ben: yaa topkek vardı önümde
çok acıkcağım zamana saklıyodum
yanlışlıkla yemişim
şimdi çöpünü gördüm :(
büş: yanlışlıkla yemişim ne be:K
ben: yediğimi hatırlamıyorum ama dişlerimde kek var biraz :(

üzülüyorum.

11 Haziran 2011 Cumartesi

unkapanı kasetçiler çarşısı.

yolda böyle tontiş teyzeler görünce 'ay canım teyze' diyorum.eski klasik kadın tipleri görünce 'ay canım kadın' diyorum.böyle tatlı tatlı gülüyolar ya,yerim ben onları.bi de 'ah canım ahmet' var.onu da babama söyleyebilirim mesela.ah canım vah canım,üzme tatlı canını diyebilirim mesela.demin burcu'nun arkadaşının oynadığı küçük onur klibini izledim.ve o an küçük onur'un 'küçük onur' değil,'harika çocuk onur' olduğunu gördüm,'aa dimi la,bu harika çocuk onur'du' dedim.minicik boyuyla aşk derdine düşmüş,kitapsız vefasız falan diyodu.o kadar harikaydı.'mükemmel kız gizem' olarak çıkış yapmam için o kadar da geç kalmadım bence.

10 Haziran 2011 Cuma

şu kısacık yazıda binlerce 'uyku' lafı var.3000-4000 felan.


şu sıralar sürekli uyumayı düşünüyorum.planlarımı ona göre yapıyorum.geçen gece değil de sabah 7.30da yatmamla beraber başladı bu.mesela bu sabah uyandığım anda 'sınava gidem de gelem uyuyam.sonraki sınav 1'de.iyi iyi,uyurum işte o zamana kadar.' dedim kendime.kalktım,okula gittim.hazal gördü,'gözlerin kırmızı' dedi.o sırada hala uyuduğumu farkettim.sınava girdim,orda da biraz uyuduktan sonra çıktım evde uykuma devam ettim.1'e çeyrek kala uyandım.uyanmamış arkadaşımın kafasının altından yastığı çekip yastıkla saldırarak uyandırdım.bu benim için sabah sporu oldu.haftaya ne sınavım var diye değil de hangi günler geç uyanabilceğimin planlarını yaptım.şimdi de yarınki teslim etceğim ödevi ne kadar çabuk yaparsam o kadar çabuk uyurum mantığında ilerliyorum.yatağıma doğru.