20 Ağustos 2010 Cuma

19 Ağustos 2010 Perşembe

murat pulat.

şimdi gidip çayımı alabilirim.

18 Ağustos 2010 Çarşamba

laaaaağğğğnnn!!

sokağımızdaki otoparkta çalışanlara aynen bunu yapmak istiyorum.9 yıldır orda sürüyle çalışan değişti ama huyları değişmedi.sanırım işe alınırken 'gizem'i nasıl rahatsız edebilirsin?' sınavından geçirip de alıyolar.laf atmalar mı dersin,arabayı tamamen uyuzluğuna üstüme sürmeler mi dersin,tam arabanın önünden geçerken korna çalıp ödümü kopartmak mı dersin.. bu böyle gider.demin de bu korna seçeneğini uyguladılar gene.hayır yani artık takmıyorum da küfürlerimi içimden ediyorum ya da eve gelince söyleniyorum da niye hala bundan büyük zevk alıyosunuz?ananız bacınız yok mu sizin heeğğ diye emrah'a bağlamak istedim.aa bi' gün de öyle mi söylensem acaba?

17 Ağustos 2010 Salı

gülüyorum aslında ben.

ben gülme krizine girsem bile sessiz gülen biriyim.yani dışardan bakılınca evet bi' yarılma durumu söz konusudur,ama ses yok.dölera dün gece 'sen buna benziyosun --> :)' diyerek beni o samimiyetsiz gülüşe benzetti.'sessiz gülüyorum diye mi' dediğimde 'evet,emesen gülüşlü' dedi.arada bi' sesli gülerek büş'e 'oha kâm sesli güldün!' dedirtip şaşırtmaktayım.yukardaki fotoğrafa bakınca da aklıma burak geldi.gayet ciddi bi' ses tonuyla 'hahahahahahaha' diye gülen biri kendisi.ay nasıl da özledim.hatta bazen güldükten sonra bi' süre durup sonra gülmesine devam ediyo.'napıyosun be?' dediğimizde de 'ya gülüyorum sonra da kendi gülüşüme gülüyorum' gibi cevaplar vermektedir.benim bu sessiz gülüşlerimin şöyle bi' kötü yanı var.telefondayken gülüyosam eğer,karşımdaki gülmediğimi sancak diye gayet yapmacık 'hahahah'lar üretiyorum.o zaman da 'üf nasıl da dediğime gülcek diye kastı' gibi düşünceler oluşuyodur konuştuğum kişide bence.ya ama öyle değil.valla bak.

16 Ağustos 2010 Pazartesi

şivolk.

Dölera: bloguna yeni şeyler yazmadığını görünce hayli sinirleniyöm.

normalde 'chill out'un yanında başka bi' şey yazıyodu ama durduk yerde küfretmeye gerek yok diyerek dilara diye değiştirdim onu.bugün şu diyaloğa yer vericiim.

x: she walk dımdımdımdımdım she walk dımdımdım she waaalkk [aslı 'the ting tings - we walk' olmakta.]
y: she walk değil be we walk o.hem illa diyesin varsa bile she walks de bari.
x: SANANE YİAAAAA SHE WALK DİCEM BEN ALLAH ALLAAAAH!!

soru: konserde de she walk diye söyleyen x ve dilbilgisici y kimdir?

hana davies.







15 Ağustos 2010 Pazar

eveet,bu yazımızda saç toplamayı öğreniyoruz.

konunun sindy'le alakası yok.şaşırtmaca yaptım sadece.şu sıcağın fenalık getirdiği günlerde uzun saçlı olmanın avantajından yararlanıyorum.normalde banyo yaptıktan sonra yarım saat saçımla uğraşmak zorunda kalıyorum.bi' abartı yok.gerçekten yarım saatimi alıyo.taramak,krem sürmek,sonra kuyrukla karışmış daha kısa saçlarımı ondan ayırmak,afedersiniz popoma kadar uzamış kuyruğumu örmek ayrı işkence [uzunluğu için kıskananlar çatlasın - bknz. murat],saçımın kuyruksuz ana kısmını [!] kurutmak,en son da perçemimi fönlemekten oluşuyo bu yarım saat.kısa saçlıyken de aynı işlemleri yapıyorum,bi' fark yok.bu yarım saat olayının dışında fönün sıcaklığından baymış olmam da var tabi.o yüzden 1-2 haftadır en pratik yolu yapıyorum.hiçbi' şey yapmadan topla gitsin [şekil A].kısa saçlılar n'apıyo bilmiyorum.geçen yaz kısaydı saçım ama nasıl sıcakla baş ettiğimi hatırlamıyorum.he bi' de saçım kendi şeklinden sapıp garip hallere girdi artık ve de siyah boyanın abuk subuk kısımlarda akıp kızıl saçın 'eskiden ben kızıldım olm ehiehi' dercesine antipatik görünüşleri olduğundan toplayıp bunu gizlemek de bi' yöntem.ama n'apalım bayrama kadar böyle,bayramda kestirip boyatıp cici çocuk olcam.

-şekil A-

14 Ağustos 2010 Cumartesi

11 Ağustos 2010 Çarşamba

çak.


dün chuck izlemek isteyip izleyemeyerek uyuduğumdan olsa gerek rüyamda izledim.nasıl daha önce film kalitesinde film izlediysem rüyamda,bu da öyle kaliteliydi.normal bilindik chuck koşuşturmacaları ve sarah'yla hafif fingirdemeleriyle geçti bu bölüm de [sanki gerçekten o bölüm olmuş gibi niye anlatıyosam].arada jack scott-goodbye baby'li hd reklamı da geçti.gene ringtekileri kovalıyolarken chuck 2 tanesini öldürüyo,diğer ikisine kurşun işlemiyo.o 2 kişi ercan saatçi'yle soner sarıkabadayı gibi tiplerdi.kim olduklarını hatırlayamadım şimdi.' aha n'oluyo be siz de nerden çıktınız niye ölmüyosunuz ' derken saatim çaldı,kalktım ilacımı içtim.

8 Ağustos 2010 Pazar

ilke kutlay resimlerine aşığım.

her zaman en 'ben' olan.
www.ilkekutlay.com

6 Ağustos 2010 Cuma

beyaz gömlekli şahıs,kaderdaşımsın.


oha işte geçen sene tam da böyle bone izli bir amele yanığına sahiptim.benim dışımda başkasında da rastlamama ohaladım.ne korkunç günlerdi o günler!kahkül yakışmaz dendiği için perçemimi emo modeli haline getirip kapatmaya çalışıyodum.'tamam gülmicem' deyip de gördüğü anda patlayan eski sevgilimin 'yok sevimliliğine güldüm' falan diye toparlamalarını da yemedim tabi.olur da başınıza alnınıza böyle bi' olay gelirse tek yolu limon sürmek,böylece beyazlıyo haberiniz olsun.gökçe'ye de bu tavsiyesi için - Allah ondan bin kere razı olsuuuun.bu seneki amele yanığım da çapraz çanta askısı.çok şık.